16 Eylül 2008 Salı

Bir Aradayız, Hepsi Bu.

Hayatımın baş köşe filmi Jeux D'enfants olunca tabi, sevgili Julien'imin yeni filmini üstelik de Amelie ile filmini izlemeden duramazdım. Şimdi 20.45 seansından geliyorum, Ensemble, C'est Tout filminden ve ikinci baş köşe filmim oldu bile şimdiden. Julien'im (Guillaume Canet)burada Franck rolündeydi, tabiri yerindeyse piç ama duygusal birini canlandırıyordu. Kirli sakalları ve motorsikletiyle oldukça göz doldurucuydu. Amelie (Audrey Tautou) ise Camille'ydi, upuzun saçlarını bir anda erkek traşına döndürdü ama tabiki güzelim masum yüzü çirkinleşmesine engel oldu. Bu kadar görsel anlatımdan sonra filmden bahsetmekte yarar var. Film bir kitaptan uyarlama. Yazarı Anna Gavalda. Kitabı okumadım ama çok da değiştirildiğini sanmıyorum güzel bir kitaptan filme dönüşüm olmuş gibi gözüküyor. Konu 4 farklı insanın hayatlarının kesişmesini anlatıyor. Komşuluk ilişkilerini çok zayıf olduğu bu 21. yüzyılda birbirini tanımayan Camille bir gün tesadüfen komşusu olan Philibert'le tanışır ve onu yemeğe davet eder. Daha sonra olaylar gelişir ve Camille yaşadığı evden çıkıp Philibert ile yaşamaya başlar fakat Philbert tek başına değil ev arkdaşı olan Franck ile yaşamaktadır. Franck'in de anneanesi hastalanınca o da bu evde yaşamaya başlar ve 4 ayrı yalnızlık çeken insan birbirini bulmuş olur. Spoiler vermemek için bu kadarını söyleme zorunluluğunda hissediyorum kendimi. Kesinlikle izlenilmesi gereken ve Fransız Sineması hayranı olduğum için şiddetle tavsiye edip baş köşenize koymasanız bile en azından film arşivinizde durması gereken bir film olduğunu vurgulamak isterim. Şimdiden iyi Seyirler!



***Bir iki önceki yazımda Bonjour diye başlamam bu filmi izleyeceğime işaretmiş demekten kendimi alamıyorum. :D


Ne Dinlemekteyim: Psapp - About Fun (Konserleri hala damağımda 7 ekim 2006... )

15 Eylül 2008 Pazartesi

Kauçuk Lastikler

iki tane lastik
birbirine bağlı
oldukça da esnek.

fakat eskiler sanki,
esnedikçe kopacaklar gibi.

tamir etmek gerek
ya da geç olmadan
değiştirmek yenisiyle.

biliyorsan farkını,
sor bana gel bul aynısı.

13 Eylül 2008 Cumartesi

Bonjour!

Waytomandalay'da takılınca tabii, kendi sayfamı unuttum. Hemen bir şeyler yazmalıyım edasıyla başlıyorum. İşten ayrılınca, okul da henüz başlamayınca evde oturmak sıkıntılı bir hal alıyor. Ne yapsam diyorsun, tv izlesen, kitap okusan, müzik dinlesen, yemek yapsan evet vakit geçiyor ama işte bu seçeneklerden 3'ü benim gözlerimi hatta sadece sağ gözümü sanıyorum deli ediyor. Bir sadece sağ gözümle bakıp bir de sol gözümle baktığımda arada inanılmaz bir fark var. Acil göz doktoruna ihtiyacım var. Bakalım bu hafta içinde umarım gideceğim. Hem gözümü hem de kafamı rahatlatak için çocukluğumda vakit geçirdiğim bir şey aklıma geldi, hemen kadıköye inip de aldım: hani numaralarına göre boyarsın tuvali, boyadığında da bir resim ortaya çıkar, eğer resme yeteneksizsen de bayılırsın bu şaheserine. İşte bu. Adı meğer "painting by numbers"mış (tam da cuk oturmuş ismi yani). Nasıl mutlu oldum size anlatamam. Bir başlıyorsun yapmaya (arkada fon olarak Radyo Eksen) saatler geçiyor farkında olmadan hem de çok rahatlıyorsun. Herkeslere tavsiyemdir, boş vakit doldurmak için.
****Bu resmi kutusunun nasıl bir şeye benzer olduğunu göstermek için koydum. (Ben de yunuslar boyuyorum ama onun deseni biraz daha farklı)
Neredeyse bu seti alırken kendie kanaviçe de alıyordum ki son anda yırttım, eğer alsaydım aynaya baktığımda annemi görecektim kendim yerine =)

Dün çok leziz, harikulade bir Kupka gecesi yaşandı Peyote'de. Uzun zamanan sonra verdiği bir konser olduğu için sanırsam epey bir kalabalıktı, herkes de çok eğlendi. Fıfılım ve Dadlım'la da güzelce özlem giderdik. Dansettik, sohbet ettik, sarıldık, dertleştik. Ayrıca yeni parçalarını da dinledik ve de çok beğendik, umarım yakın bir zamanda kayıda alırlar. Yaklaşık 1,5 saat sahnede kaldılar, oldukça doyurucu oldu. Ayrıca tabiki bu konserin benim için şöyle de bir faydası oldu, tezim için harikulade sayılabilecek insanlarla tanıştım. Oldukça yön de gösterdiler, fikir de verdiler, yardım da edicekler =)

Şu anda çalan : Serge Gainsbourg - Elisa !

Au Reviour!