21 Aralık 2008 Pazar

Issız Adam feats Ensemble C'est Tout




Ya ben bir şey fark ettim. Issız Adam tam bir Bir Aradayız Hepsi Bu filminin bir benzeri. :/ Ordada baş erkeğimiz aşçıdır, kızımız da kendine zaman ayıramadığından keyf aldığı bir işte çalışmaktadır. Erkek hırçın, onla bunla gününe gün eden aynı Alper gibi bir karakterdir. Ve aynı sonla bitmez film ama yine birlikte olurlar, Issız Adam'daki son çok mutlu bir son değildir, Bir Aradayız Hepsi Bu'nda ise son mutludur. Düşününlünce bir kitaptan filme uyarlama olunca Bir aradayız, sanki bir esinlenilme olabilir düşüncesi yarattı bende. Aynı anne konsepti de var zaten her ikisinde de. Hele bir de Paris Je'taime filmindeki repliğin birebirini de Issız Adam'da duyunca (donmak üzeresin, tatlı bir uykuya dalmak istiyorsun...) filmin tadı kabak vermeye başladı... Oldu mu e Çağan Irmak'cığım...

17 Aralık 2008 Çarşamba

Söz Konusu

Bilerek yapılan hareketler boşlukta dans edercesine
Alay ettiler benimle.
O kadar çok kahkaha attılar ki,
Beynimde defalarca tekrarlandı, tekrarlandı...
Susmadılar ya,
Ben de inadına
Sahipmişim gibi
Davradım.
İnadına.

14 Aralık 2008 Pazar

Ne daha uzun, ne de daha kısa.

Kelebeğin ömrü bir gün ya, ne iki buçuk ay ne de daha fazla.
Bir gün işte ne de daha kısa.
Özenle kozasından sıyrıldığı gün konar bir dala, orada yaşar bir günlük ömrü boyunca.
Bekler işte konacağı dalı, sabırla hem de.
Kondu mu da biraz etrafta dolanır yine seçtiği dala döner, ama bir gün ya işte ömrü, dalı da üzmek istemez; kısa kalır az sohbetleşir onunla kırılmasın diye.
Sonra çiçeklere çimenlere uzanır, hepsinin kokusunu içine çeker, çimenlerde vedalaşır hayatla.
Kelebek ya işte; naapsın, ömrü boyunca bu anı beklemiş, doğayla tanışmak için.
İyi değerlendirmesi gerek, kimseyi de üzmemesi.
Nasıl olsa başka kelebekler de bekler bu anı, hepsi arar o dalı, çiçeği, çimeni..
Kimse yalnız kalmasa gerek, işte, doğa kanunu ya..

13 Aralık 2008 Cumartesi

D'li varsayımlar.

Düş.


Düşme.


Düşünme.


Düşleme.


Düşkün.


Düşünce.


Düşkü.


Düşürme.


Düşük.


Düşündürücü.

7 Aralık 2008 Pazar

Olur mu?


Gel, git.
Gel-git.
Dalga.
Deniz.
Yağmur.


Korktu koku.
Korku. Kork.
Kor. Kot.

1 Aralık 2008 Pazartesi

Uzun İnce


Bile bile yürüdüğün yol,

Şeffaflığıyla seni daha da

Tahrik ediyorsa...

Mahmur

Sırtı dönük uykuya dalmıştı.
Bilinci yerinde olsa dahi duymayacağı şeyleri yineliyordum.
Bu sefer sessizce ama.

Sahte gülümsememi fark etmedi ya, konuşmamı da dinlemezdi.

Yağmur yağdı.
Durdu.
Uyandı ve gitti.