Why do I assume these things are bad, bad,
Burnt down, burnt down?
Bad, bad, burnt down, burnt down?
Why must all those pretty things be sad, sad,
Somehow, somehow?
Sad, sad, somehow, somehow?
Acıklı hikayeleri hep sevmişidir.
Belki de küçükken her sabah 7'de kalkıp siyah beyaz türk filmlerini izlememden kaynaklanıyor.
Hülya Koçyiğit'e benzettiğim bir bebeğim bile vardı.
pinback etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
pinback etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
27 Aralık 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
